Bize bir fırt Batı ahlaksızlığı

20 September 2016 12:31  /  Kitaplar, Yaşasın Orgazm
Bize bir fırt Batı ahlaksızlığı

Canberk Beygova
Yaşasın Orgazm, Dorian Solot ve Marshall Miller
Birgün Kültür Sanat 19.10.2014

Değil rüşvet, küçük bir hediye alan cumhurbaşkanlarının istifa ettiği, ırkçı, cinsiyetçi söylemlerde bulunan siyasetçilerin siyaset hayatının bittiği, vergi kaçıran kişinin ülkenin en zengin adamlarından biri de olsa hapis yattığı, kimsenin de onu paralel/teğet/eşkenar mağduru vatansever iş adamı göstermediği Batı ülkeleri, nedense belli bir siyasi görüş tarafından ülkemizde ahlaksızlık ihracatçısı olarak algılanır. Buradaki ‘nedense’ kadın ve cinsellik meselelerinden ötürüdür çoğunlukla, “çalsınlar ama iş de yapsınlar” mottosuyla siyaset okuyan milletimin iradesinde.

Kafayı kadına takınca kürtajından kimle el sıkışacağına, kimle nerede öpüşebileceğinden kaç çocuk yapacağına kadar her konuda fetva üretiyor siyaset. “İmam” bunu yaparsa cemaat ne yapar? Adamın biri sokakta karısını öldürür, ötekisi karısını 43 yerinden tornavidayla yaralayıp televizyonda alkışlanır (Gerçi Türk toplumu bu konuda oldukça anlayışlı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında kilit isim olan Reza Zarrab’ın da karısını canlı yayında alkışlayıp acısına gözyaşlarıyla ortak olmuştu canım güzelim stüdyo seyircisi). Hal böyle olunca da kadın örgütlerinin, çeşitli feminist grupların sokağa çıkıp ilettikleri talepleri ülkenin kalitesini hızlıca özetleyiverir: Yaşam hakkı. Cinayetler durdurulsun. Şiddete son. Meanwhile in Turkey.

Türkiye’de ahlak buraya düğümlenmişken, Türkiye’nin yükselişini çekemeyen dış mihraklar neler yapıyor? Gençlerimizin güzel ahlakını bozmak, milletimizin değerlerini içeriden çürütmeye kalkışan bu hain odakların en son planı ne? “İşte değerli okuyucularım” Dorian Solot ve Marshall Miller’ın ortaklaşa yazdığı, Aganta Kitap’tan Türkçesi çıkan bir kitap, milletimiz üzerinde oynanan oyunlardan biri: “Yaşasın Orgazm.” Alt başlıksa âdeta günaha davet: Kadınlar İçin Sıradışı Bir Orgazm Rehberi.

Miller ve Solot, Amerika’yı arşınlamış iki seks eğitmeni, 2000 kişinin yanıtladığı anketlerini de merkeze alarak bu kitabı yazıveriyorlar. Kitapta öncelikle Amerika’daki cinsellik üzerine verilen eğitimin yetersizliğiyle dalga geçiliyor, ama o bile Türkiye vatandaşı bir okuyucuyu üzüyor aslında. Öğrene öğrene fallop tüplerini öğrendiğinden şikâyet eden Miller’ı evinden 1345 kilometre uzakta bir imam hatip lisesine atasaydık da görseydi memleketindeki eğitimin kıymetini.

Yaşasın Orgazm, okuyucuya bilgiçlik taslamayan, eğlenceli bir kitap. Ortalama bir erkeğin nasıl yetiştirildiğiyle ilgili yazılanlar benim için ayrıca kahkahalık olsa da, muhafazakâr siyasetçilerin sevecekleri yerler de var: Yazarlar pornoyu eleştiriyor, ama bir farkla, mantıklı bir kritik yapıyorlar. Anne babaların kızlarına cinsel organlarını tanıtırken kullandıkları kelimelerden tutun, Harry Potter’ın süpürgesine kadar takılabileceğiniz birçok fıkra gibi olayın yanında, güleriz ağlanacak halimizeler de bolca mevcut, ki mesele yazarların anlatımına göre Amerika’da bile tabuyken, bizdeki durumu siz düşünün. Kitabı alıp yüzde 70’lerle belediyelerinin anahtarını ‘ilerici’ CHP’ye teslim eden Kadıköy-Beşiktaş vapurunda bile kitabı açıp okumaya çalışırken, size bakanları izlemek kitabı okumaktan daha eğlenceli hale gelebiliyor.

Kadıköy demişken, bir 11 yıl kadar geriye gidince, Kadıköy kaymakamı ortalığı karıştırmış, bir tiyatro oyununun ismine takarak genel ahlak kurallarına aykırı olduğunu iddia edip Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde oynanmasına izin vermemişti: Vajina Monologları. Ne olduğunu yukarıda andığımız memleketimiz ‘genel ahlak kuralları’ bir yana, Yaşasın Orgazm’da bu oyuna, bu oyunun neden gerekliği olduğuna, yahut oyunun değil de bu konuların bir şekilde kamuya açılmasının neden zorunlu olduğuna dair bir referans var: “Eskiden kadınların oralarındaki her parçanın korkunç olduğunu düşünürdüm ama Vajina Monologları’nı izlediğimden ve üniversitedeki arkadaşlarımla açık açık konuşmaya başladığımdan beri vajinamı seviyorum.” Demek ki ne idüğü belirsiz genel ahlak kurallarından feragat edebilirsek, belki bir kişi kendini biraz daha sevebilirmiş. Dahası, yazarlardan Dorian’ın kendi vücudunu kurcalamasıyla meme kanseri olduğunu fark etmesinden de görüleceği üzere, yeri geldiğinde hayat da kurtarıyormuş.

Vajina Monologları kaymakama rağmen oynandı. İnsan doğasına yasak çaresiz, siyaset düzenleme yapmaya kalkarak kendini komik duruma düşürüyor en fazla. Garibim Kennedy’nin Oval Ofis’teki hesabı (yazıyı düzeltirken oral yazdığımı fark edip düzelttim, teşekkürler Clinton!) çarşıya uymuyor: Sen liselere ulusal beden eğitimi dersini koyuyorsun, memleketinin dişilerinin ilk orgazmına el veriyorsun. O yüzden sen sen ol Ahmet oğul, elindeki gücü kadınları kısıtlayayım diye kullanma, ya su akacak başka yol buluyor, ya da yasaklar tanınmıyor. Kabul, yönetmeye niyetlendiğin ülkenin dibinde Ortaçağ yaşanıyor, ama başbakanı olduğun topraklarda bir zamanlar dünyanın en iyi dildosu üretilmiş. (Yoksa ahlaksız olan Batı biz olmayalım?) İlkine benzemeye çalışma, sen olmasan da sokakta millet karısını öldürüyor zaten, yeni bir teşvike hiç gerek yok, başka kısıtlamalara da. Onun yerine bize bir fırt Batı ahlaksızlığı getir de nefes alsın memleket, zaten rantıydı, rüşvetiydi çürük kokuyor ortalık.

 

Yaşasın Orgazm